Counter Strike, çocukluğumuzun ( 80’lerin sonu 90’ların başı ) oyunu. Bu tarihler arasında çocukluğunu geçirmiş kişiler bu oyunun bizzat oynamasa da ismini mutlaka duymuştur. Tamam şu aralar da popüler fakat eskisi gibi tanındığını zannetmiyorum. Önceden 1.xx şeklinde sürümleri vardı, gerçi şimdi de var :) Ama günümüz bilgisayarları yüksek konfigrasyonlara sahip olunca Source’yi çıkardılar. Half Life’n bilmem hangi motorundan, orasını tam bilmiyorum. 2006’dan beri yurtta kalıyorum ve hemen hemen herkeste bilgisayar var ve bilimum donanım seviyesine sahip bilgisayarlar bile bu oyunu çalıştıracak düzeyde. İlk yıllarda Counter Strike potansiyeli’nin farkına varmasak da geçen yıl başlattığımız bu girişim bayağı bi iyi oldu. Sonra girişim yavaş yavaş büyüdü. Duyan gelip kurulum dosyasını aldı, bilgisayarına kurdu. Şu aralar demesem de yaklaşık 1-2 hafta önce de sürekli oynar hale geldik. Sınav yok, yapacak bişi yok … Saat 22.00 gibi koridora çıkıp Kantırrrr diye bağırma olayı ateşliyor. Haritayı aç, ayarları yap derken bi bakıyoruz 14 kişiyiz. Güzel güzel …  Artık ne verdiyse, 1-2-3 … kafamıza göre bitiriyoruz oyunu. Takımları da dengelediki, ohh misss, genelde biz çakıyoruz karşı takıma ama olsun :D Her gün 22.00’da, aynı takımlar, aynı haritalar. Güzel oluyor. Bir de bunun kritiği yok muuuuuu … Oyun bittikten sonra millet bizim koridorda toplaşıyor ki bu toplaşma yaklaşık gece 3 de gerçekleşiyor. Yok sen şurda şunu yaptın, yok burda bunu … Bunlar iyi yanları. Kötü yanlarıysa ilk vizelerin başlamış olması … Ne yaparız bilemem …