Tabu Macerası ve Monopoly

Dün son finalimizi de olarak dönemi bitirdik. Artık üçünü sınıf olduk … Şöyle bir bakıyorum da aradan 3 yıl geçmiş. Gerçekten zaman öyle çok çabuk geçiyor ki, üç koca yıl … Neyse … Aslında bunları dün yazmam gerekirdi ama aşağıda bahsedeceğim sebepten ötürü neden yazamadığımı anlayacaksınız :) Son final Almanca’yı da bitirdikten sonra sınıfça Bahçelievler’deki Tabu’ya gidelim dedik. Toplandık sınıfça yola koyulduk. Milli Kütüphane durağında indikten sonra uzun bir yürüyüş ve muhabbetler eşliğinde Tabu’ya ulaştık. Ardından içecekler, yiyecekler … İçecek, yiyecek faslından sonra 2 ayrı monopoly takımı alarak başladık oyuna … Çok kötü başladım. Millet çat çat her yeri alırken ben sadece para ödüyordum. Ardından uzun uğraşlar sonucunda 2 tane aynı renkte yer alabildim. Diğeri de arkadaşımda idi, onla da ufak bir anlaşma sonrası 3 kart ( tapu diyelim :P ) ile evlerimi, ardından da otellerimi dikmeye başladım. İşin ilginç yanı oyunun diğer yerleri çoktan alınmış, oteller dikilmişti. Neyse, elimizde bir yerle devam etmeye başladık oyuna. Sonra yardıma Hasan yetişti :D O 2 oyun arasında idi. Bana diğer oyundan sürekli el altından para transferi yapıp durdu. Ama öyle böyle değil. 2şer 3er tane 500 lük veriyordu. Ya yetmiyor kardeşim ne yapıyim :D Uzun uğraşlar sonucunda 2 kişi kaldık. Karşımdaki de bütün yerleri almış, oyundaki 4 kişiyi de batırmıştı. Hani bende Hasan’dan aldığım kaçak paralarla oyunu götürürken fazla dayanamadım ve ben de iflas ettim, tabi biraz da şans olunca daha uzun süre dayanabildim … Tüm bunlardan bahsettim de nargile olayından bahsetmeyi unuttum. Oyun sırasında alınan nargilelerin birisini aldım elime, oyunun heyecanı ile içmeye başladım. Zaten açım ve sigara da kullanmıyorum. Efendim çok pis vurdu, hani oturuyorken pek anlamadım da ayağa kalkınca şöle bi başımın ağrısını farkettim. Zaten odama gelene kadar can çekiştim. Nasıl bir ağrıdır o … Uzun lafın kısası, güzel ve eğlenceli bir gün geçirdik, her ne kadar sonu baş ağrısı ile bitse de değdi … Güle güle ikinci sınıf …