Haftosonu

Bu haftasonu oldukça hareketliydi. Aslında haftasonu demeyelim de Pazar günü diyelim. Sonuçta Cuma ve Cumartesi dışarı çıkmadım hiç. Dışarıdan kastım da Beytepe dışı … Pazar günü THM Topluluğu’nun tanışma - kaynaşma gecesi vardı. Yeni bir yıla başlangıç, yeni insanlar, bu insanlarla tanışma eğlenme olayı. Ben de hazır bu geceyi fırsat bilerek gideyim dedim. Sonuçta bu yıl topluluğa gidemiyorum. Neyse, biraz geç de olsa geceye gidebildim. Gittiğimde millet zaten coşmuş sahnede oyun oynuyorlardı. Nereye gittiniz, nerde oyun oynuyorlardı diye soracak olursanuz; Başkent Öğretmen Evi’nin en üst katında. Bu arada Başkent Öğretmen Evi bayağı güzel bir yer. Şahsen Ankara’da bulunduğum 3 yıl boyunca hiç gitmemiştim. Ama en üst katın manzarası görülmeye değerdi. Neyse geç geldim, ben de bişiler atıştırıp sahneye daldım. Türküler eşliğinde oyna, halay çek derken güzel bir gece geçirdim. Tabi arkadaşlarla görüşmesi, muhabbeti de cabası. Ardından da yarı grup arabalara, yarı grup otobüslere, yarı grup da ( ben de vardım ) metroya bindi. Beytepe’ye gelen arkadaşlarla birlikte 1045 otobüsüne yetişerekten dağ başına geldik :) Not: Otobüsü süren adamdan bahsetmek istiyorum biraz. Adam sarhoş muydu, yoksa kendinden mi öyleydi bilemem ama DELİydi resmen. Bizim bir arkadaşı evine bırakabilme potansiyeline sahipti de yoldan çevirdik adamı. Düşünsenize EGO’yla evine götüyüyo … Hadi onu geçtim, Eskişehir yolunda amcamız bastı da bastı, ben tam uykuya dalacakken arkadakiler duman var diye bağırmazlar mı ! Bi tırstım, aha motor yanıyo, patlıcak … Hemen durdurduk otobüsü Eskişehir Yolu’nda. Meğersem otobüs aşırı hız yüzünden egsoz gazını içeriye vermiş. Ama görecektiniz, tekerlerin boşluklardan nasıl dumanlar çıkıyor … Biraz bekledik, bindik EGO’muza, yolumuza devam ettik. Amcaya deli dedim ya, direk bizi yurtların oraya bıraktı. Düzergahı değiştirdi yine. Ama güzeldi ya, gece gece macera işte :D