Film İzlenimim: The Book of Eli (2010)

Ankara’ya gelince insanın canı sinemaya gitmek ister, gezmek ister. Kuzen hazır İstanbul’a gitmeden bi’ buluşma ayarlayıp Sinema yapalım dedik. Hangi filme gitsek hangi filme gitsek derken ” The Book of Eli (2010) ” çıktı. Daha önce fragmanı izleyip, güzele benziyor, üstüne üstlük ” Denzel Washington ” oynuyor diyerekten bu filme bilet almaya karar verdik. İşin garip yanı, hemen hemen tüm sinemalarda dolmuştu salonlar, son umut Armada’ya bakarak bomboş salonda güzelce yerlerimizi aldık.

Açıkcası filmin fragmanını bile hatırlamamakla beraber büyük beklenti içine girmeyerek izledim filmi. İyi ki de öyle yapmışım, çünkü beklenti içerisine girdiğim filmlerden istediğim zevki / beklentiyi alamıyorum nedense. O nedenle filmi fazla araştırmadan gitme olayını keşvettim dün, öyle yapıcam, araştırmıcam, gidip izlicem direk … Filmin konusundan kendimce bahsetmek istersem ; ” Dünyanın yeniden doğuşunu, yoldan sapan insanları, dinin yayılmasını konu eden bir film diyebilirim. Dünya ile Güneşin birbirine çok yaklaşması sonucunda doğa / insanlar yok oluyor. Geriye kalan insanlar da yağmacılık vs vs ile geçiniyor. Günümüzde önemsemediğimiz şeylerden olan su / şampuan / temizlik gibi şeyler öyle çok değerli ki … Bunlar burgulanmak istenmiş ve gayet de iyi vurgulanmış diye düşünüyorum. Ve son kalan İncil’i yeni insanlığa yön vermesi için taşıyan Eli

  • Filmde aklımda kalan tek önemli şey yukarıda da bahsettiğim gibi günümüzde önemsemediğimiz / değerini vermediğimiz şeylerin aslında ne kadar önemli olması.
  • Diğer değinmek istediğim nokta da gerçekten böyle bişiyin var olma ihtimalinin olması. Şöyle bir düşündüm de gerçekleşmeyecek bir kurgu değil.
  • Filmdeki ” ok ” sahneleri çok hoşuma gitti. O sesler, efektler falan, güzel, sevdim.
  • Eli’yi biraz abartmışlar sanki, filmin sonunda elemanımızın kör olduğunu anlıyor(muş)uz. Ama film boyunca ipuçları da yok değildi, bizim Eli’nin koku alma duyusu çok gelişmişti. Sürekli bişiyin kokularını alıyordu, filmin başlarındaki o dövüş sahneleri de fena değildi. Bi an aklıma Zatoichi geldi, sanki o da kördü bizim Eli gibi :)

Şimdilik aklımda kalanlar bu kadar. Filme IMDB’den 7 puan veriyorum …