35 Yıldan Çıkarılan 35 Ders - Ahmet Alpat
Ahmet Alpat’ın blog yazısını alıntılamak istedim. Çok güzel noktalar var:
- Toplantı/müzakere gibi direkt işle ilgili alanlar dışında müşteriyle sohbet ederken muhabbetin akışı güzel de gitse, samimiyet geliştirseniz de işle ilgili rasyonel karar vermen gereken hiç bir şey hakkında söz verme.
- İşten çıkaramayacağın birini işe alma.
- Politik davranmayı, diplomasiyi öğren. Bu iki yüzlü davran anlamına gelmiyor.
- Kim olduğunu, nereden geldiğini, seni nasıl bulduğunu bilmediğin kişi/kişilerin kim olduklarını öğrenene kadar, eğer halihazırda kamuya açık bir bilgiyi sormuyorlarsa cevap verme.
- Türkiye’de yol tarifi alman gerektiğinde tarif edilen yola ve verilen mesafeye güvenme. Şimdiye kadar aldığım tariflerde gerçek “mesafe”yi tutturan olmadı.
- Türkiye’de bir tedarikçinin verdiği tarih sözüne güvenerek asla planlama yapma, malı veya hizmeti almadan, ürünün ve hizmetin kalitesini kontrol etmeden parasını peşin verme.
- Telefona cevap vermek zorunda değilsin.
- İşini takip etmek, aramak, ısrarcı olmak şart. İnsanlar bir şeyi 16 kere gördükten sonra satın alıyor.
- Birini telefonla aramak kadar basit bir şey de olsa, yapacağına söz verme. Söz vereceksen de sıraya al ve sıraya aldığını, diğerleri bitince yapacağını belirt.
- Pazarlık ederken piyasayı bilmiyorsan ilk teklifi yapma, piyasayı biliyorsan ilk teklifi yap, çıtayı sen oluştur.
- Hesaplama yapmadan, detaylı analiz etmeden bir rakam, süre, oran verme. Hesapsız verdiğin rakam seni çok kötü bağlayabilir. İnsanların süre tahmini konusunda korkunç derecede kötü oldukları bilimsel olarak ispat edilmiş. Verilen süreye de güvenme.
- Sözleşmeye iyi niyetini asla geçirme. Düşmanınla sözleşme yapıyormuşsun gibi düşünerek sözleşme hazırla. İyi niyet ve anlayış boşluğu bırakma. Her ne kadar çok iyi de anlaşsanız, çok iyi de tanışsanız, birbirinize karşı iyi niyetler de besleseniz, iyi niyetini sözleşmeye geçirme. Sözleşmeyi yaptıktan sonra, iş sırasına veya sonrasında istediğin kadar iyi niyetli ve sözleşme şartlarından daha esnek olabilirsin.
- Asla güvene dayalı iş yapma. Her şey yazılı çizili olsun. Sınırları konuşulmamış, belirtilmemiş bir anlaşmada kaybedilen ilk şey güven oluyor. Savaşta ilk kaybedilen hakikat olduğu gibi, iş hayatında ilk kaybedilen güven. Güvensiz iş yapılmaz ama dayanağı güven olan iş de yapılmaz. Araba benzinsiz gitmez, ama benzin, gitmek için tek başına yeterli değildir.
- Fiyatı olan her şey için pazarlık edilebilir.
- Ürün veya hizmetinde bir sorun olduğunu düşünüyorsan alacağın aksiyonu müşteriye hemen bildir. Bekletme. Sen beklerken müşteri olumsuz fikirlere kapılabilir, kendini olumsuz yönde ikna edebilir. Müşterinin, senin sebep olduğun soruna çözüm üretmesi şansını bırakma. O müşteriyi zihinsel olarak kaybettiğin an olur.
- İyi iş kitaplarında çok güzel fikir ve yaklaşımlar oluyor. Başkalarının hatalarından öğren. En düşük maliyetli tecrube bunların yazıldığı kitapları okumaktır.
- Dünyadaki akademik birikimi küçümseme. Literatür araştırmasını alışkanlık haline getir. Aynı problem üzerinde senden önce yüzlerce insanın uğraşmış olması çok büyük bir ihtimal.
- Biri sana bildiğin bir şeyi anlatıyor olsa bile sözünü kesme. Arada senin bilmediğin bir yığın bilgi çıkabilir. Böyle yaparak kendinin önüne geçmiş olursun. Çözmüş olsan bile, sorununla ilgili soru sor. Konuştuğun kişi başka bir yoldan daha basit ve estetik bir çözüm üretmiş olabilir.
- Tasarımın gücünü küçümseme. Paketlemeye inan. Gerekiyorsa ürün geliştirme sürecinde vaktinin önemli bir kısmını tasarım ve paketlemeye ayır.
- İşinle alakalı olabileceğini düşündüğün etkinliklere katıl ama seçici ol. Katılımcıları öğren. Etkinliklerde sadece konuşmacıdan öğrenmezsin, katılımcılardan da çok şey öğrenirsin. Küçümseme. Hafife alma. İnsanlarla konuş. Etkinliklerde insanlar düşündüğünden daha açık oluyorlar. Vaktin varsa seninle ve konunla çok uzaktan alakalı etkinliklere bile katıl. İyi fikirler birbiriyle alakasız olduğu düşünülen konularla bağlantı kurularak ortaya çıkıyor. Sen beynini götür, o senin için çalışıp yeni fikirler bulur. Evreka anları alakasız zamanlarda ortaya çıkıyor. 80 percent of success is showing up. -Woody Allen. Yapılacaklar listeni ortaya çıkarınca etkinliklerle zaman kaybetme.
- Kendinle pazarlık etme. Müşterinin veya alıcının yerine düşünüp fiyat kırma. O kendini senden daha çok düşünür, merak etme. Bunu tecrübe etmek için kendini zalim hissettiğin fiyat neyse onu vermekten çekinme. Zamanla o fiyatlara alışırsın ve bir süre sonra onlar da küçük gelmeye başlar.
- Bir sektörü, müşteriyi veya problemi iyi biliyorum dediğin nokta körleşmeye başladığın noktadır. İyi takip ediyoruz, sıkı takip ediyoruz demen ve öyle düşünmen lazım.
- Sinirliyken karar verme, mutluyken söz verme.
- Yabancı bir tuvalete girdiğinde rezervuar ve taharet musluğunda su olup olmadığını, tuvalet kağıdı kalıp kalmadığını kontrol et.
- Bir şeylerin yapılış şeklini sürekli sorgulamamız gerekiyor. Yapıldığı şeklin yapılmasının sebebi çözümün ortaya çıkış zamanındaki şartlara göre nominal bir çözüm olmasıdır. Büyük ihtimalle o şartlar değişmiştir. Yeni bir üretim şekli, yazılım, donanım, teori, yaklaşım, bulgu, metod çıkmıştır ve yenisini uygulamak lazımdır. Yıkıcı inovasyon (Disruptive Innovation) böyle ortaya çıkıyor. The Little Black Book of Innovation kitabını oku.
- Çoğu insanın tartışmaya devam etme sebebi haksızlıklarını kabul etmemek için olmayabilir. Gerçekten öyle olduğunu hissedip düşündükleri için olabilir. Öte yandan insanlar çoğu zaman irrasyoneldir ve inandıkları şeyi gerekçelendirerek irrasyonel oldukları gerçeğinden kaçarlar. Zihinsel konfor kadar tutsak edici başka bir olgu var mıdır bilmiyorum.
- Büyük zararlara sebep olan olaylar, çoğu zaman büyük fırsatlar kılığında geliyor. Bir hareket yaparken hazır olduğun için mi yoksa fırsat kaçırmamak için mi yaptığının ayrımına iyi var. Yeterince hazır olmadan fırsat kaçırmamak için yaptığın işler elde etmek istediğin kazançtan daha büyük zarara sebep olur. “Fake it until you make it”in nerede başlayıp nerede bittiğini iyi anla. Zarar ettiğim işlerin büyük çoğunluğu fırsat kılığında geldi. Daha tecrübeli olsam belki onların fırsat olmadığını görebilirdim. Fırsat ve fırsat kılığında gelen tehlikeyi ayırdetmek çok zor. O yüzden iyi bir mentör ağı bir yığın sorunu önceden farketmeyi sağlayabilir. Buradaki meziyet, neyin mentörlere danışılması gerektiğini farketmek olabilir.
- Bir ürünün onlarca farklı adet/sürümün her birinin yüzlerce saat testini yapmadan piyasaya sunma, lansman yapma, adını bile anma.
- Para güvenin fizikselleşmiş halidir. İnsanların bir hizmet veya mal karşılığında para kabul etmesinin sebebi, kendilerinin de mal/hizmet karşılığında parayı verebileceklerini bilmeleridir. Para, bir değerden başka bir değere en kolay dönüşebilen şey olduğu için değerlidir ve kabul görür. Bir değerden başka bir değere para kadar olmasa da kolay dönüşebilecek başka şeyler vardır. İstediğimiz şeyleri elde etmenin başka yolları da vardır. Para olmazsa olmaz değildir.
- İnsanlar dolandırıcılığı, sahtekarlığı, düzenbazlığı, yalancılığı, hak yemeyi kötü insanlar oldukları için yapmıyorlar. İyilik ve kötülük teorik olarak keskin bir çizgiyle ayrılmış olsa da pratikte bu çizgiler çok bulanık. Öbür tarafa yavaş yavaş, alışa alışa geçiyorsunuz. Bir anlık geçiyorsunuz. Geçtiğinizin farkında olmadan geçiyorsunuz. İlk kuralınız her zaman ilk kuralı bozmamak olmalı.
- Türkiye ve etrafındaki coğrafyada din, yüzyıllardır devletin toplumu yönetme ve yönlendirme aracı. Bu topraklarda devlet bir sopa olarak inşa edilmiş. Eline geçiren diğerini dövüyor çünkü sopayla başka çok az şey yapılabilir. Devlet insan için var olmalıdır. İnsan dışındaki herhangi bir şeyi merkeze koyan devlet kötü devlettir. Buna aracı olan kötü siyasetçidir.
- Takvimimizde geleceğe koyduğumuz bir iş, verdiğimiz bir söz, erteleme veya öteleme gelecekteki beni bağlıyor. Gelecekte şu anki o sözü veren kişiyle aynı ruh haline, aynı şartlara, aynı koşul ve psikolojik duruma sahip olmayacağım. Gelecekteki kendimizi şu an yapmamız ve başlamamız gereken işler için borçlandırmamalıyız. “Gelecekteki ben”in daha zor bir durumda olma ihtimalim yüksek çünkü “şu anki ben”lerin hepsi “gelecekteki ben”in yapacağı umuduyla iş paslıyor. Ertelemek, gelecekteki kendimize “iş kitlemektir” İşleri ertelediğimizde, aslında yaptığımız şey, gelecekte kendimizin mükemmel, kusursuz, yüksek enerjili, moral ve motivasyonu yüksek, iş yapmaya aç bir durumda olduğumuzu varsayıyoruz. Şu anki ben, geçmiş benlerin iş kitlediği gelecekteki ben. Hani yaptık mı?
- İradeyi idareli kullanmak gerekir. İradeye güvenmemek lazımdır. İradeye dayalı iş yapmamak gerekir. İradeye iş yüklemeyin. Yapmak istediğini gerçekleştirmek için en küçük aksiyon neyse onu alarak bunu alışkanlık haline getirmek gerekir.
- Trendlere direnmemek gerekir. Trendler dünya algımızın dışında gelişebilir. Bunu hor görebiliriz ya da küçümseyebilirsiniz ama buna direnmemeliyiz. Bu trend dalgasını bir sörfçü gibi sürmeliyiz. Eğer bir konu trend olduysa algılayamadığımız ya da gözden kaçırdığımız bir noktası olabilir. Yem balığa lezzetli gelmeli, balıkçıya değil. Bunu öğrenene kadar çok fırsat kaçırdım.
- Biz girişimciler, çoğu zaman, değer önerimizi sunmak için platformlar kurmaya çalışıyoruz. Ardından bu platformlara insanları getirmeye uğraşıyoruz. Aslında değer önerimizi, insanların zaten mevcut olduğu platformlarda onlara sunacak şekilde paketlemek, değer değişimi (value exchange) için en efektif yöntem olabilir.
Bonus
- Pazarlama ve dağıtım kanalı düşünmeden ürün geliştirmek, karanlıkta birilerine göz kırpmak gibi. Bizden başka kimse göz kırptığımızı farketmiyor.
- Bir girişimin olmazsa olmazı dağıtım kanalı ve iletişim. Ürün geliştirici, pazarlama/iletişimci, para bulucu olmadan bir girişimi ayağa kaldırıp yürür hale getirmek inanılmaz zor. Ciddi bir girişimin olmazsa olmaz ekip üyeleri, pazarlamacı ve iletişimci.
- Gözardı edilen ve gözardı edildiğiyle ters orantılı miktarda önemli olan bir beceri: yazmak.
Alıntıdır: http://blog.ahmetalpat.com/35-yilda-cikardigim-35-ders/